Bugün lavaboyu temizlerken birden bu şarkı başladı. Ha gayret güzelim, gayret... Biter elbet bu yağmur sabret... Düş Sokağı Sakinleri'nin bu şarkısı bizim şimdiki kocamla aşık olduğumuz zamanın müzikleriydi. Elele tutuşur, bunları dinlerdik üniversitedeyken. Bazen o gitarla çalardı, beraber söylerdik. Epeydir dinlememiş olduğumdan elbette biraz garipsedim, gülümsedim. Sonra lavabonun kenarındaki traş köpüğü artıklarını silerken düşündüm:
İnsan aşık olduğu gün, hafta, ay bunları düşünmüyor. İlerde aynı evde yaşarsak arkasından çoraplarını toplayacağı, tuvalet kapağını kapatacağı, kirli donları makineye atacağını falan aklına getirmiyor. Getirse ne olacak? Sanırım o ilişki başlamadan bitecek. Ya da getirse bile o an o aşk herşeyin üstünde olduğundan bunları yapmak mutluluk verecek diyor.
15 yıllık ilişki (7'si evliyken) aşkı unutturuyor mu ne? Nasıl olsa birlikteyiz, akşamları aynı sofrada yemek yiyoruz, aynı yatakta uyuyoruz diye aşk-lı günler geri plana atılıp çocuk, iş, bazen sosyal medya veya tv herşeyin önüne mi geçiyor? Ne giymiş, traş olmuş mu, ruj sürmüş mü, rüyasında ne görmüş diye sormaya fırsat kalıyor mu? Nasıl olsa beraberiz, aşk olmasa da olur devri mi?
Bunları böyle yazdığıma bakma, bazen ilişkimizdeki odun ben oluyorum. O da benim saçlarımı küvetten topluyor, yemek hazırlıyor, bulaşık makinesinin filtresini temizliyor.
Sanırım eski şarkıları daha sık dinlemeli.
Düş Sokağı Sakinleri'nden başka güzel bir mısra...
Hüzün kovan kuşu gelmiş
Gecenin yanağına konuvermiş
Ay tenli aşık şarkıma karşılık vermiş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder