17 Mart 2011 Perşembe

Hamilelikte Gezi






28 haftalık hamilelikte gezmelere yavaştan son vermek gerekiyormuş. Ama kime göre?
Bebişimle birlikteliğimizde 26. haftayı doldurduğumuz şu günlerde bir yolunu bulsam da bir yere kaçsam diye tilkiler dolaşıyor beynimde. Öte yandan elimde rehber, sırtımda çanta, sabahtan akşama yürüyecek halim yok sokaklarda büyümüş göbeğimle.

Bu haftaki randevumda doğum uzmanına onu sordum; bir yerlere gitmek istesem rapor almam gerekiyormuş diye. Kadıncağız ben senin yerinde olsam gitmezdim, dedi kısaca ki ben sorunsuz hamilelerden biriyim. DVT (deep vein thrombosis) yani bacaklarda oluşan uzun süre oturmaktan ve hareketsizlikten olabilecek olan bir çeşit damar tıkanıklığı yüksek risk taşıyormuş gebeliğin son aylarında. Bu sadece uçakta başımıza gelebilir gibi gelse de, aslında otobüs, araba ve tren yolculuklarında hatta işyerinde uzun süre bilgisayar başında oturmakla bile olabilir. O zaman ne yapmalı saatte bir koltuğa elveda demeli ve yürümeli. Aslında 3 aylık hamileyken Amerika uçuşu için aldığım anti-DVT çorabını mı giysem acaba işe gelirken artık ekstra önlem olarak?

Ayrıca tatile çıkacağımızı düşündüğünden güneşte fazla kalmamam gerektiğini söyledi. Bu Mart kara kışında güneş olsa da görsem diyecektim kendisine; ama kibarlıktan vazgeçemedim. Zaten uzun bir uçuş düşünmediğimizi, en fazla Avrupa’ya bir kaçamak yapacağımızı söyledim.Çok fazla onaylamadı gene de; eğer birşey olursa erken doğum gibi, orada mahsur kalacağımı, doğumu her nerdeysem orada, oranın şartlarıyla yapacağımı ilave etti. Gözüm korkmadı değil; ama bu doğum başlamadan birkaç gün önce hiç ipucu vermez mi ki hemen eve döneyim?

Bunlar da araştırmalarım; THY, Pegasus, EasyJet, BA ve diğer havayolları hamilelikte 28 haftayı doldurduktan sonra uçuş için mutlaka “sağlamdır, uçakta doğurmayacaktır” raporu istiyor. Hem giderken hem de dönerken. Bu raporlar da bir hafta geçerli. Eurostar yolcuyu kendi haline bırakıyor, “istiyorsan gel bin; ama ben sorumluluk almam” diyor. Feribotların çoğu da rapor isteyenlerden. En güzeli benim gibi geç kalmadan, 28 hafta dolmadan son gezileri bitirmek.