8 Ağustos 2013 Perşembe

Neden Beyaz Şort?

Londra'da olması gerektiği gibi bir yaz mevsimi yaşıyoruz son bir aydır. Sadece Türkiye'deki tatillerde giydiğim yazlık elbiseler, şortlar, askılı bluzlar, sandaletler ortaya çıktı. Üç sene önce çok severek, iyi de para ödeyerek satın aldığım beyaz şortum da.


İlk senemizde özene bezene giydim. Hem yeniydi; hem kirlenmesin, lekesi çıkmaz diye öyle olur olmaz her yerde giymedim. Zaten hava şartları da ancak birkaç kez giymeme izin verdi.

İkinci yazımızın başında karnım burnumda hamileydim, içine girmem imkansızdı. Keza doğumdan sonraki birkaç ay da. O nedenle kaldırıldığı kutusundan hiç çıkmadı bile 2011 yazında.

Üçüncü yılımızda ortaya çıkardım. Çok şükür içine girebiliyordum; ama hava şartları el vermedi. Askıda asılı kaldı birkaç ay, sonra da tekrar kutusuna geri döndü.

2013 yazı, tam şort giyme yazı olduğundan, oğlumun doğumgününde St James Park'ta ailecek piknik yapalım dedik. Onun hatırına giydim şortumu. Evden çıkıp 10 dakika uzaklıktaki tren istasyonuna vardık. Gelmesine birkaç dakika var diye, treni beklerken oğlumu bebek arabasından indirmiştim. Sonra birden kucağıma gelmek istedi, haliyle aldım. Ayağındaki ayakkabılarıyla bacaklarıma, belime sarıldı. İyice kendini yerleştirdi ayak hareketleriyle kucağıma. Tren geldi, bebek arabasına oturtmak üzereyken bir baktım beyaz şortum kahverengi toz lekeler içinde. Ne kadar silkelesem faydasız. Evden çıkalı 15 dakika olmadan, henüz buluşma noktasına varamadan üstüm başım kirlenmişti. Epey bir söylendim kendi kendime. Yedek kıyafet de almadığımdan, öyle kirli şortla gezdim Londra sokaklarında gün boyu.

Bu da bana ders oldu, epeydir beyaz bluz giymiyordum 2 yaş bebesinden ötürü, neden hala beyaz şort giymemeliymişim onu da anladım!

Resim: http://www.flickr.com/photos/foxybelle/

Hiç yorum yok: