30 Aralık 2009 Çarşamba

Küba Günlüklerim - Gidiş

30 Aralık 2009; Küba tatili için geri sayımlar bitti. Londra Gatwick Havaalanı'nda Cubana Havayolları'na ait uçağa binip Havana'ya uçmak için heyecanla kapıların açılmasını bekliyoruz. Bu arada kim Kübalı kim değil, turist yoğunluğu hangi milletten, ne tip turistler binecek uçağa diye de merakla etrafı gözlemliyoruz.

Uçak sağ salim havalandı, uçuyoruz. Uçak kazalarının çoğu iniş ve kalkışta gerçekleşirmiş. Cubana Havayolları'nın dev salon salomanje Rus uçağı şimdi daha çok güven veriyor. Öğle yemeği servisi sonrası tüm Kübalılar ayakta. Muhabbet, şakalaşma, içki, kahkaha, koşuşan çocuklar... Baran'ın lafıyla uçak değil uçan kafe... Yan koridordaki İngiliz çift Kübalı bir genci sorguya çekiyor. Öndeki şişman İngiliz yerini beğenmiyor, değiştirmek istiyor ama uçak tamamen dolu. Bir Kübalı kadın saçlarına bigudi sardı, öylece dolaşıyor. Diğer Kübalı gençler ellerinde Cristal marka biralarıyla kucaktan kucağa oynuyor herkes neşeli... Baran'la ben de Tv'de gördüğümüz bir oyunu oynuyoruz, ben kimim?

Saatler geçiyor. Pilot hava koşullarından dolayı kemerleri bağlayıp oturmamızı anons etti. Asıl yeri yanımızda olmayan Kübalı bir genç izin isteyerek yanımıza oturdu. Şimdi sorguya çekme sırası bizde! 2 saat muhabbet sonucu öğrendiklerimiz; Kübalı gencin adı Carlos. 3 sene önce kendinden 25 yaş büyük İngiliz bir kadınla Küba'da tanışıp evleniyor, Glaskow'da yaşıyor ve inşaat işçiliği yapmakta. Küba vatandaşlığını kaybetmemek için her sene 2 ayı Küba'da geçirmek zorunda. Glaskow'da kazandıkları ve öğrendikleriyle annesinin evinin üst katına kendine ev yapıyor; casa particular* olarak kiraya vermek için sıcak su ve en az 2 oda koşulunu sağlıyor. Böylece kendisi İngiltere'deyken annesi evi turistlere kiralayabilecek. Tıpkı bizim bu tatilde yapacağımız gibi. Bir ara yanımıza arkadaşı geliyor; Che tipli. Hemen bizle tokalaşıp tanışıyor. Çok sıcak kanlı insanlar ve biz de bu tokalaşma kültürünün Kübalılar için çok önemli olduğunu gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Uçak içinde satılan romlardan iki şişe alıp birini açıyor ve bize ikram ediyor. Normalde kimsenin yapmayacağı bir iş. Bu muhabbetimizin de ilerlemesine yardımcı oluyor. Yılbaşını Kübalılar nasıl kutlar diye soruyoruz. Genelde evde ailecek yemek yerlermiş. Carlos bir sene ardından Küba'ya gelişi üzerine tüm akraba ve arkadaşlarını davet etmiş, domuz satın almış çevrilmek üzere. Nasıl diyerek şaşırıyoruz Kübalıların hindili yerine domuzlu yeni yıl yemeklerine... Bizi de davet ediyor yemeğe, ama evde sizi yatıramam diyor. Turistleri kendi evlerinde ağırlamak kaçakçılık yapmaya eşdeğer bir suçmuş. Uçak Holguin'e iniyor ve Carlos adres ve telefon numarasını yazarak mutluluk içinde koşuyor çıkış kapısına. Biz de Holguin'den binen, bileklerindeki renkli bilekliklerde otel isimlerinin yazılı olduğu şortlu tişörtlü insanları izliyoruz. Yaşasın hava sıcak olacak.

Havana'ya indik... Her görevlinin ağzında maske, sanki biz 3. dünya ülkesinden geldik! Çok ciddi bir hava esiyor ve tedirginiz başlangıçta dil de bilmiyoruz ya. Neyse pasaport kontrolden de geçtik. Hola Cuba! Taksiye binmek için CUC** denilen Küba dışında geçmeyen para birimine ihtiyacımız var, ilk durak havaalanı döviz birosu (Cadeca). Sırada İtalyan bir gençle tanışıp şehre taksi paylaşıyoruz. Taksi şoförü önce onu Havana Vedado'ya bırakıyor, sonra bize geçtiğimiz binaların adlarını söylüyor, tabii ki İngilizce bilmiyor, biz de İspanyolca... Akşam Küba saatiyle 10 civarı kalacağımız adrese varıyoruz, sokaklar çok karanlık. 9. kattaki eve garip bir asansörle çıkıyoruz, kapıyı çalıyoruz yaklaşık 5 dakika boyunca ve açan yok. O 5 dakika boyunca ikimizin kafasından onlarca farklı düşünce geçiyor sessizce hepsi de olumsuz; ama o an ayak seslerini duyuyoruz. Kapıyı açan tonton Manuel de İngilizce bilmiyor. Baran'ın yarım İtalyancası ve 3-5 kelime İspanyolcasıyla anlaşıp aylar önce ayarladığım odaya yerleşiyoruz. Manzara 9. kat terasından bir harika... Casa'nın adı Evora, Centro Havana'da. Bir "casa particular"dan çok bir otel odası ve karşımızda karanlık bir okyanus... Aç olmamıza rağmen İngiltere'de saat sabahın 3'ü olduğundan hemen uykuya dalıyoruz.

*Casa Particular (Casa); Kübalıların evlerindeki özel odalar. Kübalılarla tanışmak, kaynaşmak ve yaşayışlarını öğrenmek için harika yerler. Aile ekonomisine de büyük katkı. Binada ve kapılarda mavi casa particular işareti olduğuna dikkat edin. Oda fiyatları yerine göre değişmekle birlikte 20-35 CUC arasında ve Kübalı aile her oda başına oda dolu da boş da olsa devlete 100 CUC civarı vergi vermekte. O nedenle tercih sebebi. Ayrıca yemekler restoranlardan daha bol kepçe ve lezzetli...

**CUC; Convertible pesos. Turistlerin Küba'da kullandığı para birimi. Yerli halk Cuban peso (moneda nacionel) kullanıyor. 1 CUC = 25 Cuban peso. Halkın ortalama aylık kazancı 15 CUC; o nedenle turistler ve halk aynı ürüne farklı ücret ödemekte.

Not: Kübalılar'ın yurt dışına çıkmaları hemen hemen imkansız.
1-Uçak bileti, vize vs çok pahalı.
2- Ülkeden izinsiz kaçmaya çalışanlar idam edilir.
Carlos'un kendisinden 25 yaş büyük bir kadınla evlenmesinin nedeni yurt dışında daha özgür şartlarda çalışmak, yaşamak ve para kazanmak istemesi. Bu nedenle birçok Kübalı genç kız ve erkek, turistlere kendilerini oradan kurtaracak kahraman gözüyle bakıyor ve bunun için herşeylerini vermeye hazırlar malesef.

Hiç yorum yok: