Türkiye'de parası olan, biraz da özgür ruhlu olan, çocuğunun ve belki de kendi geleceğini düşünen doğum yapmak için Amerika'ya gidiyor. Çekilişsiz, kurasız, hesapsız ve sorgusuz yeşil kart için elbet de...
Ben 5 senedir yaşadığım, çalıştığım ülke olduğundan İngiltere'de doğum yapmak durumunda kaldım. Oğlum otomatikman İngiliz vatandaşı olmadı. Amerika'daki gibi bir durum yok. Fakat, eğer oturma iznin varsa, bana kalırsa şanslısın. Türkiye'deki gibi doktora çok paralar harcamayacağından...
İngiltere'de Sağlık
İngiltere'de sağlık hizmeti ücretsiz. Herkes bir sağlık ocağına kayıtlı ve hastalandı mı ilk oraya gitmek zorunda. Orası uygun görürse devlet hastanesine sevk edebilir ya da özel sağlık sigortan varsa özel hastaneye sevk edebilir. Yani zengin de olsan fakir de ilk gideceğin yer sağlık ocağı. Tabii kraliyet ailesi için durum farklı olabilir :) İlaçlar kimine ücretli kimine ücretsiz, neyse konumuz bu değil. Hamile kalınca neler oluyor bilmek ister misin? Öncelikle koca Londra'da özel hastanede doğum yapmak istersen, sadece 1 tane hastane var ve midwife denilen ebe kontrolünde normal doğum için 9 bin GBP gibi bir ücret ödemen gerekiyor.
İngiltere'de Hamilelik
Bebek düşünüyoruz diye sağlık ocağı doktoruna gidince doktor sana türlü türlü testler önermiyor. En fazla başarılar dileyip diğer hastaya geçiyor. Bir sene çocuk yapamazsan ne olur bilmiyorum; ama kendi imkanınla hamile kalıp eczaneden aldığın testte pozitifi görünce doktorun kapısını çalıyorsun. Birkaç form doldurup 10. haftaya randevu veriyor. Hem tebrik ediyor hem de ilk 3 ay düşük riski vardır, kendinizi herşeye hazırlayın diyor. Kısacası ne kontrol, ne muayene, ne ultrason. Doğanın ellerinde teslim ediyor. Doğumu özel hastanede yapacak olsan dahi 12. haftadan önce hasta kabul etmiyor... İyi mi kötü mü? Göreceli... Özel ultrason kliniklerine gidip, kendin bakabilirsin o ayrı.
10. haftaya dek kendi çabanla sağ salim gelmişsen ne mutlu! Hemen aile geçmişinden, kişiliğine, eşinle durumundan, hastalıklarına kadar detaylı birçok form dolduruluyor. Sonra kan alınıyor tahlil için. Ultrason hala yok. Bilgilerin yazılı olduğu kocaman bir dosya eline tutuşturuluyor her doktor kontrolünde yanında bulunması gereken. Bir de hamilelik ve doğumla ilgili ansiklopedimsi kitap veriliyor; merak ettiğini aç, oku diye. Birkaç gün içinde eve mektuplar geliyor, biri hamile olduğuna dair bir kart. Bir sene boyunca ücretsiz sağlık hizmeti (ilaç, dişçi, vs) alabiliyorsun. Bir mektupta hastanede ayarlanmış detaylı bir ultrason (Down sendromu için testleri de içeriyor) tarihi geliyor. Hemen hemen 12-13. haftana denk geliyor ultrason günü.
Peki işler 10. haftaya dek iyi gitmezse, kanama falan olursa ne oluyor? Önce doktora gidiyorsun, o seni eğer uygun görürse hastaneye sevk ediyor. Hastanede ultrasona ve muayeneye giriyorsun. Bebeğin kalbi atmıyorsa veya düşük oluyorsa, gene işler doğaya dönüş. Bir süre beklemeni, düşüğün mümkünse evde doğal yolla olmasını öneriyorlar. Tabii bekleme süresine veya hastanın tercihine göre gerekirse hastanede kürtaj işlemi gerçekleşiyor. Neyse... Biz sağlıklı hamileliğe dönelim...
12-13 haftalık ultrason, genelde İngiltere'nin önemli araştırma hastanelerinden birinde yapılıyor. Yaklaşık yarım saat muayene ve tahkikler ardından, bebeği de ilk kez ultrasonda gördükten sonra test sonuçları eline veriliyor. Down sendromu riskine göre istenirse ilerki tahkikler yapılıyor. İstenmezse 20. hafta için ikinci bir ultrason daha ayarlanıyor.
Bundan sonra, sağlık ocağında midwife denilen ebe ile, ilk bebeğinse 2-3 hafta aralıklarla kontrol var. Kontrol de; sen soru soruyorsun mesela midem bulanıyor ne yesem gibi, o cevaplıyor. Ne ultrason ne kan tahlili, sadece muhabbet. İkinci ve sonraki bebeklerdeyse neredeyse ayda bir kontrol var. Bu arada o midwife-lar da her kontrolde değişebiliyor.
20. hafta civarında bebek sağlam mı diye ikinci bir detaylı ultrason oluyor. Sonrasında doğuma dek ultrason yok, yani bebeği artık doğum yapınca görüyorsun. Tabii özel kliniklere gidip 100 küsür GBP ödeyerek 3D, 4D ultrason yaptırabilirsin kendi çabalarınla.
24. hafta civarında demir eksikliği için kan tahlili yapılıyor ve gereken neyse uygulanıyor. Sonrasında göbek büyümeye başladığından midwife mezura ile karnını ölçüyor, bebeğin kalp atışlarını doppler denilen aletle dinliyor. 36. haftaya dek bu şekilde kontroller devam ediyor. Tabii bir terslik olunca gene sağlık ocağı doktorlarına gidiyorsun, ilaç gerekiyorsa reçete yazılıyor, dişçiye gidiyorsun. Tümü hamileye ücretsiz.
36. hafta sonrasında midwife kontrolleri sıklaşıyor; göbek ölçme ve kalp atışı dinleme yanında bebeğin yönü, doğum kilosu tahmini gibi muhabbetleri de içeriyor. Genelde 42. haftaya dek kontroller her hafta devam ediyor. 40. haftadan itibaren el yardımıyla açılma olup olmadığı veya açılma olsun diye muayene ediliyor.
Anladığın gibi doğumun normal olması için gerekenler bir bir yapılıyor. Tabii sağlık durumundan dolayı normal doğum yapamayacaklara 39 veya 40. hafta civarı hastaneye gidip sezaryene alınmaları için gün veriliyor. Şeker hastalarına 36. haftada hastane yolu görünebiliyor.
Gerisi doğum süreci... Tık tık...