13 Ağustos 2013 Salı

Ayşe Arman Çocuk İstismarlarını Yazıyor!


Ve okudukça insanın aklını kaçırası geliyor. Hele de kendi evinizde gözünün içine baktığınız, azıcık bir yeri incinse koşup kucakladığınız, savunmasız, küçücük, masum bir çocuk varsa.

İnsan, bazı insanların nasıl canavarlaştığına akıl sır erdiremiyor. Ne içiyorsun, ne kokluyorsun da bunu yapabiliyorsun diyorsun. Ben de içtim, sarhoş olup kustum, sızdım; ama utanacağım, suç olan hiçbir şey yapmadım. O nedenle kimse ilacın, içkinin arkasına sığınmasın açıklamasında. Keza saklansa ne olur? Başbakana laf eden hapiste, çocuğuna oral seks yaptıran evinde hala o psikolojisi kimbilir ne halde olan çocuğuyla birlikte!...

Ne yaparız? Nasıl yaparız? Kendimizi korumayı geçtim, çocuklarımızı korumak için neler yapabiliriz. Onlara neler öğretebiliriz? Vücutlarına biri dokunduğu an gel, bana söyle mi demeliyiz? Sürekli zehir hafiye gibi baba-kız/oğul başbaşa kalmalarını mı takip etmeliyiz? Kimseyle bir yere göndermemeli miyiz? Ne yapmalıyız da bu akıl almaz canilikleri engellemeliyiz?

İngiltere'ye ilk geldiğimde, parkta gördüğüm bana gülen sevimli çocuklara ilgi gösteriyordum. Bazen oyuncaklarını veriyorlardı elime. Eşim sürekli uyarıyordu beni. Burada yanlış algılanır dikkat et diye. Çocuk oyun parklarına yanında çocuk olmadan bir yetişkinin girmesi yasak mesela. Türkiye'de olsam ben bunu kucaklar severdim ne soğuk bu İngilizler diyordum. Zamanla ben de alıştım onlara saygı göstermeye bir çocuk, bebek dahi olsa. Zaten kendi çocuğum olunca, Türkiye ziyaretlerimizde yoldan geçenlerin bile oğlumun yanağından makas alması beni rahatsız ediyordu. Çocuk istismarı açısından düşünmedim hiç, ben hijyen açısından rahatsızdım. Kimbilir o el nerelere değdi? En son ne zaman elini yıkadı? türünden endişelerdi benim hissettiklerim. Biraz daha büyüyünce yürümeye, koşmaya, benden uzaklaşıp oyuna dalmaya başlayınca ya biri kaçırırsa demeye başladım. Hala da sürüyor ve sürecek. Cinsel istismar şu ana dek aklımın ucundan geçmedi; çünkü genelde bizimle birlikte ya da kreşte. Bir geceyi bile ayrı geçirmiş değiliz kendisiyle. Ama yeri gelecek olacak ve o zaman paranoya başlayacak!

Ayşe Arman yazıları için:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24496232.asp

Aynı zamanda İngiltere'de...

Change.org duymuşsunuzdur. İngiltere'de bu imza kampanyası, mahkeme tarafından serbest bırakılan çocuk istismarcısı için 3 günde 45bin imza toplanmasını sağladı. Böylece birçok önemli gazetenin manşetine ve ana habere çıktı. Dahası başbakan Cameron desteklediğini açıkladı ve mahkeme dava sonucunu inceleme kararı aldı. Üstelik sadece çocuk istismarı davalarına bakacak uzmanlara da yer verilen özel bir heyet kurulması konuşuluyor.
Aşağıdaki link imza kampanyasının linki;
https://www.change.org/en-GB/petitions/crown-prosecution-service-cpsuk-take-action-over-sexual-predator-court-comments?utm_source=action_alert&utm_medium=email&utm_campaign=30952&alert_id=zTibYKefvZ_fKjbXTJOer

Hiç yorum yok: