12 Eylül 2012 Çarşamba

Temizlikçi İşi Bıraktı!


Genelde tersi olur ya, ben de anlamadım bizimkinin derdini?

İngiltere'de temizlikçi bulmak zor. İlk kez 2009'da evi taşırken kullandım bir temizlik şirketi. Doğu Avrupalı bir genç kız gönderdi şirket. Bomboş evi, özellikle de mutfak ve banyoyu iyice temizlemesini söyledim. Saat başına para alacaktı, o yüzden uzun süre kalır da temizler her yeri diye umdum. Biz başında değildik eşya taşıdığımızdan; ama bir geldik ki camlar silinmiş, yerler süpürülmüş, birkaç saatte nasıl yapmış şaşırdık. Tekrar söyledik mutfak ve banyo önemli diye, sonra çıktık. Bir sonraki görüşümüzde kız hazırlanmış çıkmak üzereydi. Parasını ödeyip gönderdik. Akşamında mutfak dolaplarını yerleştirmek için açtığımda ne göreyim? Her yer toz kir içinde! Temizlikçinin üzerine bir de ben temizlik yaptım... Bir daha da temizlikçi lafını anmadım birkaç sene.

Hamile kalınca özellikle ilk aylarda değil temizlik, yemek bile yapamıyordum. Eşim bir şirket aracılığıyla temizlikçi bulalım, rahat edelim dedi. Ben ev azcık dağınık veya tozlu olsun anında stres yapan ve etrafımdakileri de bu stresle canından bezdiren biriyim. Bu defa İngiliz bir kadın, kendi şirketini kurmuş kendi yapıyor temizliğini de, o geldi. Detaylı yazdık şunu şunu istiyoruz, diye üç saat yeter bana dedi. Biz de çalıştığımızdan bayan biz işteyken gelip temizliyordu. Bir gün izinliydim, ben evdeyken geldi. Çocuklarla Evlilik dizisini hatırlayan varsa Peggy tipinde bir bayan. Makyajı, saçı başı düzgün, kolunda boynunda takılar vs temizlik yapıyor. İki saat sonra benim işim bitti deyip gitti. Üç saat parası alıp iki saatte bitiriyor! Ardından evi kolaçan ettim, heryer toz içinde hala. Ertesi hafta yazdık şunu beğenmedik, şöyle yap, vs diye. Birkaç hafta idare ettik, baktık ki dediğimizin hiçbirini yapmıyor işine son verdik.

Ardından daha profesyonel bir ajans buldum. Orta yaşlı bir bayan geldi, Delia, Romanyalı. Dediğimizi yapıyordu; zaten bu saatten sonra bal dök yala bir temizlik bulamayacağımızı kabullenmiştik. Doğum iznimde evde olunca epey muhabbet etme şansımız oldu. Bana ajanstan ayrılmamı, saati 6GBP yerine 9GBP olarak ona direk ödememi önerdi. Benim için ödediğim miktar değişmeyecekti, zaten ajansa hiçbir şey yapmadığı halde para ödüyordum her saat için. Yaklaşık bir sene de böyle geçti. Tabii eskiden biz işteyken 3 saatte evi temizliyorum diyordu; ama ben evdeyken 2 saatte işi bitiriyordu. Bunu görünce önüne ütüleri de yığmaya başladım. Hatta bebek gezinmeye başlayınca her hafta gel dedim. Çok iyi yapmıyordu işini; ama dediğimizi yapıyordu ve küçük çocuklu bir anne için büyük bir yardımcıydı. Zamanla günleri değiştirdi, ardından saatleri, her hafta başka bir saatte gelmeye başladı. Sürekli diğer ev sahiplerinden yakınıyor, onlar yüzünden geç kaldığını, ya da temizlik saatini değiştirdiğini söylüyordu. Bana da çok iyi olduğumu...

Dün oğlumu tiyatroya götürdüm Londra'ya. Evden çıkarken anahtarımı bulamadım ve Delia da 12'de gelirim dediği halde ben çıkarken henüz görünürde yoktu. Trendeyken mesaj attım kendisine. Kaçta evden ayrılacağını, anahtarım olmadığı için sorduğumu söyledim. Ben onun çıkışına yetişemeyecektim; eşimle buluşup ondan anahtarı almaya karar verdim. Bana kaçta döneceğimi öğrenmek için mesaj atmış. Tabii ben tiyatro oyununda olduğumdan mesajını görmedim. Sonra beni 15dk bekleyebileceğini yazmış, ki ben hala oyunda olduğumdan haberim yok mesajlarından. Ardından bu yaptığımın kaba bir davranış olduğunu, bir sonraki temizliğe yetişmek için beni daha fazla bekleyemeceğini mesajladı. Ben de kendisine ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu, benim ona beni bekle demediğimi, yazdım. Genelde aynı dilde bile insanlar birbirlerini yanlış anlıyorken, anadilden farklı dil konuşmak zorunda kalınca ki özellikle de sevgili Delia İngilizcesinin iyi olmadığından yakındığından yanlış anlaşılmalar olmuştu daha önce de aramızda, ortalık daha da karışabiliyordu. Benim garibime gidense daha önce başkalarını beklediği için defalarca bize geç gelen Delia'nın beni 20 dakika ekstra beklemesi işi bırakma nedeni olabilir miydi? Sanmıyorum. İsteseydi o 20 dakikanın ücretini bile öderdim ki bence bir hatam olmadığı halde. Bugün gündüz gözüyle baktım da, birçok yeri de temizlememişti. 'Şimdi gözüne batmıştır' dese de eşim bence durum farklı.

Öyle pis insanlar da değiliz ki, başkalarının dağınık ve pisliğinden şikayet edince ben de derdim kusura bakma bebek olunca yetişemiyorum, diye. Her defasında sizin ev çok temiz, bana bile gerek yok her hafta, derdi. Çok garipsedim, bir derdi mi vardı acaba diye de düşünmüyor da değilim hala. Yoksa ben mi insanları yanlış tanıyorum? Haddinden fazla önem veriyorum? Bilemedim!

Resim: http://www.flickr.com/photos/bulent/172267112/

2 Eylül 2012 Pazar

Kadının Soyadı Derdi


Beni gerdi... Geçenlerde okudum haberi, kadınlar evlendikten sonra kocalarının soyadını kullanmasınmış, kendi soyadlarını kullanmaları bir hakmış, kocasının soyadını kullanmak eşitsizlikmiş vesaire vesaire... Şaşırdım... Sanki Türkiye'deki kadınların her sorunu bitmiş de sıra soyadına gelmiş.

  • Sanki Türkiye'deki kadınlar evde, okulda, işyerinde, sokakta, yurtta, mecliste, meydanda ezik değil erkeklere karşı!
  • Sanki kadına şiddet yok!
  • Sanki tecavüze uğrayanlar madur değil, tecavüz edenler serbestçe gezinmiyor!
  • Sanki kadın cinayetleri devri kapandı!
  • Sanki kadının üzerinde mahalle baskısı yok; mini etek giyene kezzap atılmıyor!
  • Sanki kadının kürtaj hakkı elinden alınmıyor!
  • Sanki kadınlara sorulup sezeryan yasası çıkarıldı!
  • Sanki işe almada cinsel ayrımcılık yapılmıyor!
  • Sanki işyerinde maaş eşitsizliği yok!
  • Sanki kadınların kocalarına / babalarına karşı gelme hakları var!
  • Sanki çocuğa bakmak, ev işi yapmak kadınların görevi değil 9-6 çalışsa bile!
  • Sanki tecavüzcüsünden hamile kalanlar alnı açık gezebiliyor!

Daha çok sanki eklenir bu duruma; ama bu saydıklarım bile kadının kendi soyadı hakkından kat be kat önemli şeyler. Önce bunlara bir son verelim de sonra soyadı için birleşelim.

Hergün yeni bir tecavüz haberi okuyoruz, duyuyoruz. Hergün çocuk yaştaki genç kızlar mağdur ediliyor. Hergün kadınlar dövülüyor, şiddet görüyor, namus cinayetlerine kurban gidiyor bu yüzyılda bile. Soyadını geçelim baylar bayanlar bence bu şiddet ve vahşet haberlerini durduralım önce.

Fotoğraf: http://www.flickr.com/photos/missfortune/4833849777/